EGR SORUN ÇÖZÜMÜ

Bize ulaşmak için hemen arayın: ISY TUNING +90 850 346 07 20

EGR’nin çalışması şöyledir; mevcut silindirli sistemde asla tam yanma olmaz dolayısıyla da egsoz gazı aslında yanabilir bir gazdır çünkü içinde tam yanmamış bir miktar yakıt bulmak mümkündür. Günümüzde de hacmi ve alt devirleri sınırlama üzerine kurulu bir tasarruf politikası vardır. Egzozun nispeten soğumuş bir bölgesinden alınan bir miktar karışım silindirlere geri gönderilir ve yanmaya dahil olur. Şöyle hayal edin; gaza %10 basıyorsunuz ve motorunuz 1.6lt, halbuki size o an 1.2lt’lik bir motor bile yeter de artar bile. Ancak takdir edersiniz ki motorun hacmini değiştirme şansınız yok.

Bu durumda EGR tam açık bir hale geçer ve yanma odasına sırf hava+yakıt koymak yerine %30 kadar da (genelde uygulanan en fazla %30’dur) egzoz gazı eklenir. Daha odaya eklenir eklenmez mevcut havayı biraz ısıtır ve genleşme için hazırlar bu yüzden yakıt+temiz havadan biraz daha sonra, sıkıştırma fazından hemen önce silindire eklenir. Daha sonra yanma birlikte gerçekleşir. Asla tam temiz hava ve hiç yanmamış yakıt kadar güçlü bir patlama elde edilemez ancak o an zaten böyle bir patlama da ihtiyaç dahilinde değildir. Gaza fazla basarsanız veya üretici tarafından belirlenen devirleri geçerseniz EGR kademe kademe kapanır, en sonunda da devreden çıkar.
Ülkemizdeki duruma gelince; dizelde zaten boğaz kelebeği uygulamasının olmaması ve strokların uzun olmasından dolayı az yakıtla düşük hızlarda tasarruflu yanma zaten mümkündür. Ancak genellikle euro 4 denenlerin motorin, euro 5 denenlerin ise euro 3.5 standartlarını anca tutturmalarından dolayı bir pisliği yandıktan sonra tekrar tekrar motorunuza göndermeyi bence istemezsiniz. Aynı yağda defalarca kızartma yapmak gibi bir şey. Hatta bir çok dizel araba ülkemizde satışa sunulmadan önce EGR iptali yapılıyor diye biliyorum. Benzinlide ise durum dizele göre daha iyi, dünya standartlarına göre hala çok kötü. Yanlış hatırlamıyorsam ülkemizde 97 oktan yakıt yok. 95+katkı şeklinde eşdeğer yanma gücü sağlanıyor ancak katkı demek silindire giren madde türü sayısı artıyor demek.

 Zaten 95 diyenlerin de hiç birinin ölçümlerde 95 çıkmadıklarını hatta Amerika’nın en adi benzininden bile kötü çıktıklarını (2011’de yapılan bir testte okumuştum) da düşünürsek EGR iptali yetmez, bir de üstüne 75000’de bir carbon clean yaptırmak lazım bence.

Kısacası EGR’nin bir katkı yapabileceği nokta kalmıyor, etkisi atmosferik ortamda bile en aza indirilmiş durumda. Zaten bu araçlarda turbonun da çok erkenden devreye girdiğini düşünürsek EGR artık günümüz arabalarının apandistidir. Alınmasında bir sakınca yoktur hatta ve hatta günün birinde patlama riskini ortadan kaldırır

Chip ile iptal edilmesi halinde tasarrufta hiç bir kayıp olmaz hatta kar bile elde edilebilir (alt devirlere özel limit konularak). Günümüz dizellerinde ve küçük hacimli turbo benzinlilerde yakıt neredeyse hiç farketmezken atmosferik benzinlilerde %5-10 arası bir artış olabilir. Bu da kişinin sürüş dinamiklerine göre değişen bir durumdur. Ancak bir kişi zaten “çok dinamik” sürüyorsa EGR zaten devrede olmayacağı için iptal edilip edilmediğini anlamaz bile. Çok sakin ve genelde sabit hızla sürüyorsa bu farkı yine anlamaz. Ortalama bir kullanıcı için böyle bir fark mümkündür, onun da chip tuning ile kapatılması ve hatta daha iyi bir yazılım hazırlanması mümkündür. Ancak en büyük güç farkını da atmosferik benzinliler yaşayacaktır. Temiz hava almakta zaten zorlanan bu motorlar hacimlerini her devirde tam verimle kullanabilir hale gelince ara hızlanmalarda daha canlı olurlar.

Dilerseniz Egr iptali ile birlikte uygun fiyata katalizör iptali yani dizel partikül filtresi iptalide yaparak DPF sorun çözümü ile rahata kavuşabilirsiniz.